17. Kurbağa Gibi Suda ve Karada Yaşayabilen Canlilar, Niçin Evrime Delil Olamaz?
BAZI canlılar yaşamlarının farklı dönemlerinde, bulundukları ortamın şartlarına uyum göstermelerini sağlayacak fiziksel değişimler geçirirler. Bu farklılaşma sürecine biyolojide metamorfoz (başkalaşım) adı verilir. Bu süreç, biyoloji ve evrimin iddiaları konusunda fazla bilgi sahibi olmayan çevreler tarafından zaman zaman evrim teorisine delil gibi gösterilmeye çalışılır.
Metamorfozu "evrim
örneği" gibi gösteren kaynaklar, konu hakkında bilgisiz kesimleri
yanıltmaya yönelik dar kapsamlı, yüzeysel propaganda kitapları, "yeni
yetme" evrim taraftarları veya bazı cahil biyoloji öğretmenleridir. Evrim
konusunda otorite sayılan, dolayısıyla evrimin temel açmazları ve çelişkileri
konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olan bilim adamları ise bu tür gülünç
iddiaları gündeme getirmekten çekinirler. Ne kadar saçma bir iddia olduğunu
bilirler çünkü...
Kelebek, sinek, arı gibi canlılar metamorfoz geçiren canlılardan
bazılarıdır. Hayatı suda başlayan daha
sonra karada devam eden kurbağalar da metamorfoza bir örnektir. Bu
farklılaşmanın evrimle hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü evrim teorisi canlılıktaki
farklılaşmaları tesadüflerle gerçekleşen mutasyonlarla açıklamaya çalışır. Oysa
metamorfoz evrimin bu temel iddiası ile hiçbir benzerlik taşımayan, tesadüfle,
mutasyonla ilgisi olmayan, önceden planlanmış bir süreçtir. Metamorfozu
gerçekleştiren etken tesadüf değil, o canlıda daha doğduğu andan itibaren
bulunan genetik bilgidir. Örneğin kurbağada, bu canlı henüz sudaki hayatını
devam ettirirken, daha sonra karada sürecek yaşamıyla ilgili bilgi, genetik
yapısında mevcuttur. Sivrisineğin de pupa ve erişkin hallerindeki yapısı ve
fonksiyonları daha larva aşamasındayken genetik şifresinde bulunmaktadır. Bu
durum metamorfoz geçiren tüm canlılar için geçerlidir.
Metamorfoz Bir Yaratılış Delilidir
Prof. Michael Behe |
Son yıllarda metamorfoz hakkında yapılan bilimsel araştırmalar,
metamorfozun farklı genler tarafından kontrol edilen kompleks bir süreç
olduğunu göstermiştir. Örneğin kurbağanın başkalaşımında sadece kuyruk ile
ilgili işlemler "bir düzineden fazla gen" tarafından kontrol
edilmektedir. Bunun anlamı bu sürecin, birçok parçanın birbiriyle uyumu
sayesinde gerçekleşebildiğidir. Bu özelliğiyle metamorfoz yaratılışın delili
olan "indirgenemez komplekslik" özelliği taşıyan
biyolojik bir süreçtir.
"İndirgenemez
komplekslik", evrim teorisinin geçersizliğini gösteren çalışmalarıyla
ünlenen biyokimyacı Prof. Dr. Michael Behe tarafından bilim literatürüne
kazandırılan bir kavramdır. Anlamı, kompleks biyolojik organ ve sistemlerin
kendilerini meydana getiren parçaların her birinin katılımı ve uyumuyla
işleyebildiği ve içlerinden en küçük bir parçanın çıkmasıyla dahi söz konusu
sistem ya da organın iş görememesidir.
Buradan çıkan sonuç,
bu tip kompleks yapıların evrimin iddia ettiği gibi tesadüfler neticesinde
yaşanan kademeli küçük değişimlerle meydana gelmesinin mümkün olmadığıdır.
Metamorfozda yaşanan da budur. Metamorfoz süreci, farklı genlerin etkilediği
hormonların son derece hassas ölçü ve zamanlamalarıyla gerçekleşir.
Oluşabilecek en küçük hata ise canlının yaşamıyla ödenecektir. Bu derece
kompleks bir sürecin tesadüfle ve kademeli olarak oluştuğunu iddia etmek ise
mümkün değildir. Küçücük bir hatanın bile o canlının hayatına mal olduğu
gerçeği ortadayken, evrim teorisinin öne sürdüğü doğal seleksiyonla
"deneme yanılma" mekanizmasından bahsedilemez. Canlı milyonlarca sene
diğer eksik parçalarının "tesadüflerle" oluşmasını bekleyemez.
Bu gerçek dikkate
alındığında ise metamorfoz geçiren canlıların konu hakkında yeterince bilgisi
olmayan bazılarının zannettiği gibi evrime delil oluşturmalarının söz konusu
olmadığı görülür. Tam aksine, metamorfoz geçiren canlılar, bu sürecin ve süreci
kontrol eden sistemlerinin kompleksliği düşünüldüğünde, kusursuz bir yaratılışın
delilidirler.
Yorumlar
Yorum Gönder